31 Ocak 2015 Cumartesi

Ayak

SA iyi sabahlar sayın kaynanası sevenler.
Virgülüm ve diğer tuşlarım hala çalışmıyor. Belki iyileşirler. Acaba adaçayı filan mı döksem klavyenin üstüne lksfjngkj sonra bi güzel terletirim ben bunu dkjghsd neyse.
Şurada dedim film eleştirisi yapayım vazgeçtim. Ben kimim ya film eleştirecek. Dedim ki sonra ben en iyisi yine bizim goygoylardan birini yapayım. Hazır yazasım gelmiş iki dakika insan olayım yazımı yazayım.
Gece gece kafama çok tatlı bi konu takıldı. "AYAK"
Ya allah affetsin benim de o kadar güzel değil ama ne ayaklar var ya. Bakın bahsettiğim konu öyle önemsiz bi'şey değil he. Geleneklerin gözünü seveyim. Mis gibi kaynananla hamama gidiyon ayağına bakıp alıyo seni. Çok muhteşem değil mi?
Geçen gün bi arkadaşımın evine gittim. Evli bu arada bu arkadaşım. Höhhhh allah buna bir ayak vermiş ama nasıl bir ayak. Evde çorap giyememiş malum ev hali bide ev terliği kaptırmış. Önü açık terliğinin tövbeler olsun. Kızın boy pos endam uçuyo. Baksan daş gibi hatun dersin. İşte kocası aldanmış güzelliğine bunun ayakları görmeden basmış nikahı. Sordum dayanamadım yani.
Eve girer girmez ayaklarını gördüm. Düzenli olarak ayaklarına bakıyorum kızın midem bulanıyor. Ama düşünün ki suratına bakmıyorum ayaklarına bakmaktan o derece. Ayaklarına anlatıyorum dedikoduları. Ayaklarıyla gıybet yapıyorum. Böyle parmaklar bi değişik bi de nasır mıdır siğil midir nedir birkaç tane var böyle parmaklarının üstünde. Hay dedim senin götünü sikeyim o kadar bakımlı kızsın şunlara bi krem süremedin mi. At gibi kız. Bildiğin at gibi yani. O toynakları kim görse der.
"Ya canım senin ayak parmağında ne var öyle siğil mi ne o nasır mı?"
"Aman ya hiç bilmiyorum valla"
Senin ben amına koyayım amına. Bunu derken utanmadın mı hiç ya. Evde saç fönlü o ayak ne o ayak. Kocan boşasa haklı.
"Ya kocan senin bu ayağı görüp mü evlendi seninle?"
"Siktir git ya bulaşma bana ksjfjfd"
Bu cümlesinden ve ses tonundan kocasının bunun ayağı görmeden evlendiğini anladım. Ya kocası da hani allah yaratmış yani. Onu allah yaratmışsa bizi ne yaratmış bilmiyorum. Öyle bir adam. Boy pos endam yine o da çok fena karısı gibi. Harika çiftler.
SENİN GÖZÜNÜ SİKEYİM BE ADAM O AYAKLARA NİYE HİÇ BAKMIYON
Şimdi anlatacağım uzaktan akrabam. Düğün öncesi ritüeline katıldım. Ayyy bayılazam valla bayılazam. Kaynanası gelmiş çeyiz getirmiş. O büyük süslü sandıklar var ya ondan işte. İçindeki şeyler standarttır zaten onların. O sandığın içinden terlik çıkar bitane... Üstünde tüy müy vardır rengi geceliğe uygun. Aman tanrım didim ya aman tanrım. Bu bi gaza geldi çıkardı çorabı terliği giydi. Ben o anda her şeyi unuttum. Terliğin tüyü müyü hiçbir şey sikimde değil. Sadece parmaklarına bakıyorum uzaktan akrabam olan kızın. Bi parmağı öbüründen çok kısa diğeri çok uzun. Geçiş yok aq bi uzun bi kısa. Nota gibi. Birkaç tane daha parmak olsa diyez miyez ağlatacak ortalığı. Hayır keşke babanın vereceği genleri sikseydin böyle olmasaydı ya. Bari tonlama filan yapsaydın direk geçiş olmasaydı o parmaklarının arasında :( Tabi ki parmakları sadece benim dikkatimi çekti. Ayağı kes o kız da daş gibi. Nişanlısının yanında da çorapsız duruyodu. Aradığım ilişki resmen. Aşkın gözü kör aq kör bildiğin. Baksana evlendi.
Dönüp bakarsak şimdi şunlara anlıyoruz ki kimse dört dörtlük değil. Daş gibiydi ikisi de. Topuklu ayakkabıyla mikemmel olabilirler fakat bütün büyü çorap çıkana kadar. Dış güzelliğe aldanmayın beyler ldjgkdj iyiliğiniz için. Manken kız kovalayan beylerin inş ayakları rezil eşleri olur.
ÖNEMLİ NOT:Bunu okuduktan sonra "milletin ayaklarıyla niye taşşak geçiyon" diye gelmeyin bana. Goygoy yapıyorum aq. Ayakları çirkin diye aşkından vazgeçen adam vurduruyordur. Fetişist değilse. Biz aşkımızı sümüklü&boklu sevdik. Sloganımız AŞKIMIZ AYAKLARINDAN BÜYÜK.      
Seviyorum sizi çirkin ayaklılar <3

28 Ocak 2015 Çarşamba

Beddua

SA halkımız ve değerli şişman severler.
Yine silme ve virgül tuşum çalışmıyor. Maç için link istemiştim kaşarın teki link attı virüslüymüş. Bir anda bir sürü program indi vs kanser oluyorum iş yapayım derken bu aq bilgisayarında. Düzenli olarak format attırmaktan yıldım artık yıldım. Keşke hiç çıkmasaymış ortaya bu saçma teknolojik şeyler. Ne gerek vardı şimdi bu kadar gerilmeye. Zaten dayanmıyor bi de üstüne sürekli para veriyoruz. Hayatımıza insan katmaktan başka bir işe yaramıyor. Genelde iyi insanlar katıyor da denemez yani. Mektuplaşırdık aq. Stalk yerine el yazısından dil bilgisinden çözmeye çalışırdık karşı tarafı. Üstelik sana yazmış yani her türlü elinde adam. Gereksizdi yani olmasaydı da olurmuş.
Ha ne var mesela genelde her gece bela okuyorum twitter'da. 1.ağızdan okuyor millet. İnternet olmasaydı kendi kendime bedduamı edecektim sizin haberiniz olmayacaktı. Size ulaşırdı emin olabilirsiniz. Beddua zaman mekan dinlemez gider girer hak edenin götüne. Hak etmeyin etmeyelim bizde beddua aq. Hak ediyonuz sonra vay efendim beddua etme. Ananı bile sikerim beddua etme ne demek. Bütün yarak kürek işleri yap sonra beddua etme. Öyle olmi.
Beddua çok önemli bi'şeydir arkadaşlar.
-İnsanı rahatlatır.
-Hak edenin götüne girer.
-Sizin yerinize öç alır.
-Hayat sikebilir.
-Her yerde karşınıza çıkabilir.
Dediğim gibi zaman mekan dinlemez. Hele bedduası tutan bir insansa kaçarın yok aq birkaç güne en fazla o belayı bulursun. Hele uzun vadeli bir beddua etmişse siz zaten yaraaaa yemişsiniz. Gidin büyü filan yaptırın. Ayet-el kürsi okuyup sirkeyle filan yıkanın. Ya da gidin gönlünü alın. Bakın yalan konuşmuyorum burada şahidim ve benim de şahitlerim var.
Gavatın birine uzun vadeli bir beddua etmiştim geçen yıl hala sürünüyor köppek ldjfgdkj inş gün yüzü görmeyecek. Her aklıma geldiğinde bedduamı tekrarlıyorum çünkü.
Az önce kuzenim bana beddua etti. Öyle bir düştüm ki! Yemin ediyorum uğraşsam bu kadar olmazdı. Facia çıktı facia. Topu topu koltuktan düştüm sehpa devrildi. Sen göt kadar sehpasın. Yerden yüksekliğin en fazla 40 cm senin. O bardak kırıldı küller savruldu şişe devrildi. (Senin gibi virgülün ben götünü sikeyim. Virgülsüz yazı yazılmıyor yav. Kanser oldum. Silme tuşuyla enter de çalışmıyor. Yanlış yazınca geri tuşuna basıp del yapıyorum. Delirdim delirdim. Tuşlarım bu halde bilin bakalım kim yanlış yazıp duruyor?)


Bakın şu manzaraya ya. Bedduanın boyutuna bakın. Bizim bütün aile böyle. Bi bedduayla insan bile öldürürüz. Mezopotamya izleri taşıyan anneanne halımın üzerinde neler oldu. Bardak kırığının içinde 1 paket sigaranın külü var. Rezil oldu bütün halı.
Size tek diyeceğim beddua yemeyin anam. Valla doğup doğacağınıza pişman olursunuz. O yaptığınız gavatlıkları teker teker size sokarlar ruhunuz duymaz. Götüne anestezi yemişler gibi sıça sıça gidersiniz. Paçalarınızdan bok akar ruhunuz duymaz. Rezil kepaze eder. Bu güzel ve minnoş kadınların kalplerini kırmayın. Şayet kırarsanız lanetleri üzerinizden hiç gitmez. Ha sanmayın evlenince sizden bedduasını çeker. Çekmez anacım niye çeksin. Zaten o bedduayı etmese sizinle evlenmişti çoktan.
Kaçarınız yok aq o bedduayı yiyeceksiniz. "Sikmese bari" mottosunu benimseyip o tedirginlikte yaşayacaksınız ömür boyu. Kadınları üzmeyin. SİKERLER.    
Son bi not: Size ettiğim beddualar gerçek değil merak etmeyin. Seviyem la sizi valla bak.

18 Ocak 2015 Pazar

Türküye

SA
Bu yazı nereye gidecek bilmiyorum. Amaçsızca yazmak istedim sadece, içimden geldiği gibi.
Şimdiki gündeme bakıyorum; domuz linç etmişler Samsun'da. Yıl 2015 sayın domuzseverler 2015!
Bakın şimdi şunu izleyin ve sonra da şunu 
2.videoda da darbe var, dehşet var ama; genel olarak hayvan şaşkınlıktan oradan oraya koşuyor ve saldırıyor. Orası Hindistan. 
Şimdi şunu ve şunu izleyelim.
Son olarak şu belgeselin 27:47 ile 28:40 arası olan bölümü izleyelim. 
5 video ve 5 ülke. 
Ne kadar gelişmemekte olan bir ülke olduğumuz sadece buradan bile anlaşılıyor. İnsanların korkuları olabilir ama; sırf bunu için bir hayvanı öldürmek insanlıkla alakalı bir şey değildir. Bugün, canım türküyemde olan korku değil "hayvanlık"tı. Hayvanlık demem bile şu durumda abes. 
Yıllar öncesinde, ben daha 9 yaşındayken, bahçemizi yılanlar basmıştı. Annemle beraber öldürmüştük hepsini. Annemle hayatımızda ilk defa yılan görüyorduk ve bildiğimize göre yılanlar korkunç hayvanlardı. Karşı komşumuz kızmıştı bize onları öldürdüğümüz için. Daha sonra bahçeye gelen yılanlar için karşı komşumuzu çağırdık, alıp onları tarlalara götürmüştü. İlk seferinde böyle bir şey olacağını bilseydik, o yılanlara dokunmazdık bile. O zaman annemle yaşadığımız korkuyu size tarif edemem. Annem şunları söylemişti komşuya: "Muharrem abi ben bilemezdim ki sizin götürebileceğinizi, benim 3 tane küçük çocuğum var, ne yapabilirdim başka."
Yılan ve domuz tabi ki aynı şeyler değil, Kuşadası'nda insanlar yıllardır domuz görmeye alıştı, kimse de kalkıp birine zarar vermedi. 
Ülke olarak öyle bir kafaya sahip insanlarız ki, ekmek buldun ye, hayvan buldun öldür. 
İnadına gelişmemekteyiz, Utanıyorum türküye. 

10 Ocak 2015 Cumartesi

Kendime

O kadar alışmışım ki başkalarına kahrolmaya, unutmuşum kendine kahrolmaları. Etrafımdaki, yani benim insanlarımın mutsuzluklarını onlardan fazla yaşamaya, onlardan fazla uykusuz kalmaya alışmışım. Benim insanlarım çünkü; seversem sahiplenirim, benim oluverirler.
Ben insanlarımla aşkı yaşamış, onlarla üzülmüşüm hatta onlarla kahkaha atmışım. Bana ait olan sadece onların duyguları ve onlarmış meğersem, geç fark ettim. Bunu fark etmemin onuru ve burukluğuyla yazıyorum bunları.
Kürtçede "gideyim de kendime gezeyim" derken anlatım bozukluğu olmaz, o cümleyi Türkçeye çevirince böyle bir şey çıkıyor.
"Kendine almak" "Kendine gezmek" vs vs akıp gidiyor böyle.
Benim "kendime" diye başlayan cümlelerim olmamış hiç bana ait. Başkalarının kendileri olmuşum ben.
Aşkı yaşamayı bilmemek, sevmeyi bilmemek, sevişmeyi bilmemek...
"Gideyim de kendime aşık olayım" derken bile yabancılaşıyorum cümleye. Bilmediklerimi yaşama arzumla dolup taşıyorum şu sıra.
Belki de bunun sebebi, özlemle dolup taşıyor oluşumdur. Özlemeyi biliyorum, doğuştan öğrenmişim galiba, herkes özler. Özlemek öğrenilmez.
Çok seversiniz, köpek gibi seversiniz, kim olursa olsun. Ama; bazen söyleyemezsiniz işte.
Şu sıralar köpek gibi özledim herkesi. Tam dilimin ucuna geliyor, tam diyeceğim "özledim" diye, boğazım düğümleniyor, sessizliğe gömülüyorum. Birkaç alo'dan sonra kapatıyorum telefonu. Belki de kendimi terbiye ediyorum. Sonra duygusuz bir mesaj atıyorum "kapandı birden anlamadım, neyse artık sonra görüşürüz."
Bunun kim olduğu pek önemli değil aslında, belki ailem belki başka biri, ne fark eder, söyleyemedikten sonra.
Ne diyorduk, hatırladım. Başkalarına kahrolmalardan bahsediyorduk. Kahroluyoruz işte her gün defalarca.
Ama bir gün size diyeceğim şu sözleri; "Gideyim de kendime kahrolayım."

2 Ocak 2015 Cuma

Adam mısın lan

S.A
Topuzumla yazmıyorum, yağlı, toplu saçlarımla yazıyorum. Ne aq siz bütün kızlar kendilerini eve tıkadıklarında banyo mu yapıyo sanıyorsunuz? Hem ben bilerek yıkamıyorum saçlarımı yağıyla beslensin diye, kuaförüm dedi. (YALAN)
Bayadır yazmadım yine. Çok yoğun 1 ay geçirdim. Oradan oraya gidip hayatıma ekşın katmaya çalıştım, pek başarılı olduğumuz söylenemez. Bir ara Ankara'ya gittim, teyzem doğurdu sonunda :)))) o aldığım emzikleri kuzenimin ağzına ağzına soktum jfhjh Çok minnoş çok sevimliydi şrfsz. Yalvardım teyzeme bunu bana ver nolur valla çok güzel bakarım diye vermedi. Napayım napayım aq ben de mi bi tane doğurayım, gayri meşru? Bana niye çocuk vermiyorsunuz bana şerrefsizler.
Ankara'da tek 1 gün dışarı çıktım, okuduğum ve yaşadığım şehirde de olmadığı için starbucks'a attım kendimi. Sıram geldi, adımı sordu kız, "Ece" dedim. Bekliyorum kahvenin yapılmasını filan, önümde kimse yok, kadın bağırıyor "Hacer hanımmmmm" diye Bende etrafa bakınıyorum. En son çaktım, "pardon o mint mocha mı?" dedim, onaylayınca aldım çıktım. Rezil kadın, orospu evladı eceyi nasıl hacer algılayabildin? Senin omurilik soğanını hipofiz bezine sarıp ağzına vereyim, beyinciğini sikeyim kahpe. Orada bana dönüp "hacer mi ahahahah burada ne işin var" deseler haksız mı o halk?
Arkadaş Hacer adını küçümsediğimden değil, düzenli olarak isimleri yanlış yazmalarına kılım. Verin bardağı elimize biz yazalım madem adımızı. Ne sen üzül ne de biz. Neyse, ben konumuza geçiyorum artık.
Analarımızın, babalarımızın ve nicesinin de dediği gibi, okul bitmeden evlenmeyin kızlar. Hayın bu erkekler, zalımlar. Hepimizi harcarlar Feride, hepimizi. Anamızı bile sikerler, paramızı vermezler, öyle zalım köpekler onlar. Bunu eğer bir erkek okuyorsa, şu satırlardan sonra kapatmasın, devamını dinlesin. Adamların ve erkeklerin arasındaki farkı bilmeleri açısından diyorum, yoksa dilerse herkes kapatabilir :)
Neyse, neden böyle dedim ben.
Şöyle ki; yıllardır evde kaldım deyip duruyorum -ki kaldım- evlenmek istiyom ben, beni eversenize diye diye dilimde tüy bitti, hala evlenemedim. Okuyorum da ayrıca zaten. Okulum bitmeden çok zor ya evlenmem. Yine de kendime güvenmiyorum, "gün gelir aşıq oluruz, qaçarız be sefqilim" mottosuyla dolaşıyorum.
Bu yazıyı yazmak, tuvaletteyken aklıma geldi. Çamaşır makinesinin üstünde deterjanı gördüm. Deterjan çok önemli canımlar, evlendiğiniz kişi, çooook aşırı zengin değilse, size her markete gittiğinizde "oha aq o kadar deterjanı naptın" der. Aq evladı, istiyorsun bütün kıyafetlerin temiz olsun, her dolabı açtığında ifil ifil yumoş koksun, gelip diyor ki "naptın deterjanı" yumoş emikliyorum aq canım sıkıldığında, napabilirim? Makineye fazladan koymuyoruz sonuçta, bitiyor işte. Almayayım mı, pislik içinde mi kal? Aslında bu tarz erkekler onu hak ediyor. Adam dediğin "tamam aşkım al ama yasemin kokulusunu al, ben onu daha çok seviyorum" der. "O deterjanı nabıyün aq" demez. Bunu diyen düz, erkektir yani, hiçbir özelliği olmamasına karşılık, boş konuşan, gereksiz ve neden evlendiğinizi size sürekli düşündüren erkektir, "adam deyilsin" deyip ayrılmak, hayatınızda vereceğiniz en doğru karardır.
Bi deterjan yüzünden tabi ki evlilik bitirilmez, ama şöyle bir şey var; deterjan en basit örneği. Bu adam, pardon bu erkek, sizin her şeyinize karışır. Sizinle alışverişe gelmemekle kalmayıp, sevinçle aldıklarınızı gösterdiğinizde "bunu mu giycen şimdi sen" "kaç para verdin lan buna" "harca aq harca, sana çalışıyom zaten" tarzında tepkiler verir.
Bi eve giren maaş az ve tek olunca ister istemez bu problemler ortaya çıkıyor. 2 maaş girse, inanın sizin üstünüze başınıza aldıklarınız, deterjanlarınız adama koymaz, üstüne üslük "keşke bunun siyahını da alsaydın" bile diyebilirler.
Bu erkekler böyle anam, okumamışsın ya, ona muhtaçsın ya, sömürdükçe sömürür, hayatını yer bitirir bunlar senin. O yüzden okuyun dedim. Diplomanı aldığın ilk gün git koşarak evlen, bi'şey dersek namerdiz.
Ayrıca "evlenelim, aynı anda okursun" ya da "evlenelim okula gidersin ya nolcak" tarzı yalanlara kanmayın. Hepsi külliyen yalan! Evden çıkamamanız için ellerinden geleni yapar, hayatı size zindan ederler.
Son olarak, benim sevgilim adam gibi adam, o böyle şeyler yapmaz diyorsanız, siz bilirsiniz. Biz cenazenizde gözyaşı, düğünüzünde halay başıyız :) Geliriz, altın bile takarız :)
Erkeklerin alayını götünden siksinler, adamlara bi'şey olmasın ^^
+1 olarak da şu listeyi bana biriniz cd yapıp yollasa ya, çok severim ben onu :(((