11 Kasım 2014 Salı

Kovaladıkça kaçan ateş böceyiyim.

Merhabalar, bugün size hem geceyi aydınlatan hem de kovaladıkça kaçan ateş böceği olarak yazıyorum. Tabi ki vizelerimden söz etmicem.
Bir buzdolabı 220 voltla normal olarak çalışırmış. Bizim uçak motorumuz yine bozuldu. Ölçüm yaptı mustafa abi, 200 voltmuş elektrik. 20 volt için aşure yapan kızları üzdünüz. Bütün buzdolabındakiler koktu, bozuldu, iğrenç bir hal aldı. Mutfağım savaş alanı. Annemin getirdiği içli köfteleri, çörekleri vs alayını karşı komşuya götürdük. Kaldık yine öyle. Yarın elektrikçi gelecek. Ne bok yiyecek hiç biliyorum. Şeytan diyor ki kırdır bütün duvarları tesisatı yeniden yaptır, herkesin içi rahat etsin ama sonra hemen vazgeçiyorum. O evi babam temizlemicek sonuçta.
Hayatta böyle işte, sırf getireceklerinden korktuğumuz için götürmesine izin vermeyip sürünmesine göz yumuyoruz. Varsa mutlu olan şöyle alalım onları, biz devam edelim. Belli bir zaman hep aynı dozlarda mutsuzlukla yaşamaya başlıyorsunuz. Sırf götüremedikleriniz için. Sınavlarda bile 4 yanlış 1 doğruyu götürüyor. Köpek oğlu köpek okula başladığından beri 4 yanlışın 1 doğrunu götürüyor, hala ne diye kendinden ödün vermiyorsun diye sorarlar yani. Alışmış kudurmuştan beterdir anam. Kuduruk, kudurur kudurur susar, öbürü öyle mi?
Şu sıralar hayatım gerçekten joytürk akustik kıvamında. Kubat- iyi olacaksın filan dinliyorum. Müslüm baba evresinden buna gelebildim çoşükür. Durduk yere triplere girmeler, tatil sitelerine girip iç çekmeler, evde kaldımlar vs vs. Zaten uzun zamandır kimse bana iyi geceler demediği için ex aşkımı gördüm rüyamda.
Allaaaam, onu yıllarca kendi içimde sevmiştim. Kendisiyle yüz yüze tanışmışlığımız, bırakın onu tanışmışlığımız yok. Ben o piçi 3 yıl sevdim. Hööö hala takıntılıyım az biraz. Dün gece onu rüyamda görmem hiç hoş değildi tabi. Tanışıyorduk. Yaz mevsimi, bayaa sıcak, bi mekandayız, güneş vuruyor oramıza buramıza, çipil çipil terliyorum filan. Sonra bu 3 yıl geliyo birden. Elini uzatıyor tanışmak için. Bende uzatıyorum elimi. Garip bir tokalaşma şekli var. Ama bırakmıyor bir türlü elimi, en son çekmeye çalışıyorum ama salak hala gözümün içine bakıyor. En sonunda narin bir şekilde, parmaklarını parmaklarıma inceden sürterek elimi bırakıyor pezevenk. Tam o sırada bordo tişörtüne bakıyorum ve annem arıyor. Okula niye gitmedin diye bir kitledi beni telefonda, tekrar uykuya dalmam gerçekten mümkün değildi.
Sırf o 3 yıl için İstanbulda düzen kurmaya karar verdim lakin iyi ki şartlarım el vermemiş gitmemişim. Zamanı var daha yani, bir gün onunla tanışacağımı biliyorum tabi ama ne zaman olacağını kestiremiyorum. İnşallah sevgilim varken tanışmayız da azıcık yürürüm çocuğa. Gerçi ben ona koşma şifresi yazarım. Napayım anam takıntı olmuş yani, onu görünce çirkin kombinle gelmiş ayşegül'ü gören özlem gibi oluyorum yemin ederim. Öyle aydınlanıyor yüzüm, bi gülme geliyor böyle.
Maalesef o 3 yıl bana hüsrandı. Sırf onun yüzünden kimseden hoşlanamadım bile. Hoşlansam bile o'na ihanet etmiş gibi hissedip kendimi soğuttum karşıdaki insandan. Ne bileyim sümüğümden bahsettim, senden hoşlanıyorum dediğinde, bende kendimden hoşlanıyorommm filan dedim, küfürlü konuştum, erkeksi tavırlar! sergiledim. 3 yıl boyunca hayatıma giren erkekler ya gardaştı ya gardaş. Yeni yeni gavat sokuyorum hayatıma. Tabi hiçbirini 3 yıl gibi sevmicem. orası kesin. 3 yılın hayali bile güzel oluyordu, umutla doluyordum. Şimdi hayal kuruyorum, tam anlamıyla hayaller paris gerçekler adana. Bi de büyüyoz hacı ya, ben yeni tanıştığım gavata ilk, hangi bölümden mezun olduğunu ya da okuduğunu soruyorum. Ona göre hayal kuruyorum. Adam diyor ki ben uluslararası ilişkiler okuyorum, nooolcan diyorum, diplomat diyor. He aq he bütün herkeste seni bekliyordu diplomat ol diye. Okuduğun okula, bi tipine bak ya. Seni fotokopici bile yapmazlar bu halinle. Bizim fakültedeki fotokopicinin bile bir saygınlığı var. Sen kim köpeksin de diplomat olucam diyorsun? Bu adamdan arkadaşlar, baba olmaz, koca da olmaz. O yüzden adını sormadan eleyebilirsiniz. Hayalleriyle kişiliklerini tahmin edin, amk tanıcaz diye aylarca konuşup sevgili olmak zorunda kalıyorsunuz sonra facebooktan kafa şişiriyorsunuz. Allah buzdolabının belasını versin. Beleşe aldık sanki kodumun dolabını.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder