18 Ocak 2015 Pazar

Türküye

SA
Bu yazı nereye gidecek bilmiyorum. Amaçsızca yazmak istedim sadece, içimden geldiği gibi.
Şimdiki gündeme bakıyorum; domuz linç etmişler Samsun'da. Yıl 2015 sayın domuzseverler 2015!
Bakın şimdi şunu izleyin ve sonra da şunu 
2.videoda da darbe var, dehşet var ama; genel olarak hayvan şaşkınlıktan oradan oraya koşuyor ve saldırıyor. Orası Hindistan. 
Şimdi şunu ve şunu izleyelim.
Son olarak şu belgeselin 27:47 ile 28:40 arası olan bölümü izleyelim. 
5 video ve 5 ülke. 
Ne kadar gelişmemekte olan bir ülke olduğumuz sadece buradan bile anlaşılıyor. İnsanların korkuları olabilir ama; sırf bunu için bir hayvanı öldürmek insanlıkla alakalı bir şey değildir. Bugün, canım türküyemde olan korku değil "hayvanlık"tı. Hayvanlık demem bile şu durumda abes. 
Yıllar öncesinde, ben daha 9 yaşındayken, bahçemizi yılanlar basmıştı. Annemle beraber öldürmüştük hepsini. Annemle hayatımızda ilk defa yılan görüyorduk ve bildiğimize göre yılanlar korkunç hayvanlardı. Karşı komşumuz kızmıştı bize onları öldürdüğümüz için. Daha sonra bahçeye gelen yılanlar için karşı komşumuzu çağırdık, alıp onları tarlalara götürmüştü. İlk seferinde böyle bir şey olacağını bilseydik, o yılanlara dokunmazdık bile. O zaman annemle yaşadığımız korkuyu size tarif edemem. Annem şunları söylemişti komşuya: "Muharrem abi ben bilemezdim ki sizin götürebileceğinizi, benim 3 tane küçük çocuğum var, ne yapabilirdim başka."
Yılan ve domuz tabi ki aynı şeyler değil, Kuşadası'nda insanlar yıllardır domuz görmeye alıştı, kimse de kalkıp birine zarar vermedi. 
Ülke olarak öyle bir kafaya sahip insanlarız ki, ekmek buldun ye, hayvan buldun öldür. 
İnadına gelişmemekteyiz, Utanıyorum türküye. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder