21 Nisan 2014 Pazartesi

Bizim şarkımız olmasın. Ne zaman bir şarkı bizim olsa, nerede duysam ağladım hep. Şarkılar dokunmasın bize. Ne çaldığında özel hissettirsin, ne yokluğumuzda üzsün bizi. Olmasın şarkılar aramızda. Susarak anlaşalım.

15 Nisan 2014 Salı

Aşk

Aşkın bıraktığı mahrumiyeti, beklemeleri, özlemeleri konuşalım mı?
Aşkın açamadığı kapılar mesela, sahi var mı açamadığı kapı? İşçiliği o kadar mükemmel ki o anahtarın, açılmadık kapı bırakmıyor.
Kalbi açıyor mesela. O duymayınca siz duymuyor, o sizi mahrum bırakınca, siz başkalarını mahrum bırakıyorsunuz kendinizden. O yoksa zehir oluyor değil mi hayat? Nasıl bir duyguyla bütünleşir de bir insan, yokluğunda zehirlenecek? O, nasıl siz olabiliyor? İçinizde yatan o his nedir ki bu kadar büyük? Aşk bu mudur?
Ben aşkın mutluluk olduğuna inanmayan, ama delicesine aşk yaşamak isteyen bir aşığım sadece. Her gün o kişinin gelmesini bekliyorum. Fal baktırdım, daha yaşadığım şehre adım atmamış. Tüh ulan. Millet ne güzel aşklar yaşıyor. Ben burada bekliyorum ki beyfendi teşrif etsinler. Salon beyfendisi olsa bari..
Geyik bir yana, kıskanıyorum insanların aşklarını. Ne güzel şarkılar var, aşk yaşıyor şarkılar. Aşk yaşayan şarkılar. Kendine aşık eden şarkılar.
Aşk duyar mı? Gel desen gelir mi? Gurur aşkı ne zaman yener? Aşk sevişmek mi, kavuşamamak mı? Kavuşursan aşk olur mu? Özlem olmadan aşk olur mu peki? Olsa olsa aşk olsundur o.
Aşk; özlemek, kavuşamamak, konuşamamak, karşılaşamamak, duyamamak, görememek.. Aşk kelime olarak ad, insanına göre sıfat veya zarftır. Ama aşk genel olarak bütün olumsuzluk eklerini alan olumsuzluklardan oluşan basit bir kelimedir. Yapısı bakımından kısa anlam bakımından uzun bir kelimedir. Aşk romandır, şiirdir, resimdir, şarkıdır. Belki de bütün insanlığın yaşamak istediği tek, kocaman bir duygudur.
Aşk; anlaşılmaktır, gülümsemektir. Gitmektir. Yalvarsalar, dönmemektir. Gururdur aşk, saygıdır. Son bulan ama bitmeyendir. Yarın unutacağına söz verip, uyuyamayan, yarına uyanamayandır aşk. Tek ölmektir. Zehir içmektir, saf olup zehir içmektir. Oyuna gelmektir bir bakıma. Hayatın, belki de Tanrının oynadığı bir oyundur. Belki sınavdır. En büyük günahların işlendiği en büyük duygu değil midir zaten aşk?
Aşk nasıl son bulur? Başka birine aşık olunca mı? Aşkın unutulduğu yarın ne zaman geliyor?

7 Nisan 2014 Pazartesi

Aşktan erkeğe.

Bu gece sadece nedensiz aşk vardır masada. Birinden hoşlanmak, sevmek yada aşık olmak için nedene ihtiyacınız yoktur. Rüyanızda gördüğünüz birine bile aşık olabilirsiniz.
Şeyler var mesela, tanımadan aşık olduğunuz da sonradan tiksindiğiniz insanlar. Aşık olduğunuz dediğime bakmayın la. Aşık dediğim, tanımak ve sevişmek için can attığınız insanları diyorum. Sevişmek değilde, tanımak istediğim çok kişi oldu. Hani bi tanışayım, belki evleniriz filan. Hayatımın aşkı olur belki vs. Bu zamana kadar hepsi fıs çıktı. 5 para etmez o kadar gerizekalı varmış ki! Tanımak için kıçımı yırttım abartıyorsam Allah belamı versin, beyinsizliklerine şaşırıyorsun. Adam la koskoca adam, sen gelmişsin 28 yaşına, "naaaaabıyoon" nedir gevşek? Bu olaya hastayım zaten. Sevgilisi olsam eyvallah desin. Yazıştığın, düşürmeye çalıştığın bi kızım işte pezevenk.
Valla biri bana anlatsın, erkek dediğin nedir? Ben, gevşek gevşek gelip "naaabıyoon" diyen adamla evlenmeyi geç, takılmam bile. Sana laf atsalar, affedersin elleseler bu adam bir bok yapamaz. Evlensen bununla, "aşkım çocuğu bugün parka götürsene" desen "yeeeea üf, takılsın işte, o kadar oyuncağı boşuna mı aldık?" der.
Senden epeyce büyük erkekle konuşunca ister istemez yıl hesaplıyorsun. "şu kadar yıla benim okul bitse, azcık para biriktirip iş kursam, o şu yaşa geliyo, ohoooo amk dede olacak yaşta baba mı olacak bu? Çocuğum üniversiteye gidince bembeyaz olur bunun saç sakal. Aman bu dışarıda çıkmaz şimdi, ay belim ay ayağım.. Yok yok bununla evlenilmez.