16 Haziran 2016 Perşembe

Kezolinda

Selam sayın şişmanseverler.
Çooook uzun zamandır yazamadım hiç. Allah sizi inandırsın hiç vaktim olmadı. Bazılarınızın şu an "yaw he heee" dediğini duyar gibiyim. Olmadı işte vaktim yarrağım, seni ikna etmeye mi uğraşayım şimdi burada? En son yazdığımdan şu ana kadar neler yaptığımı teker teker anlatayım mı? Kız aslında iyi fikir he, bana da malzeme çıkar.
Yuh be, en son 25 kasımda yazmışım. O zamandan bu zamana var ya, milyonlarca şey değişti.
İnsanların asla değişmeyeceğine inanıyorum. Çünkü asla değişmezler. Bana istediğiniz kadar değişen kişiler gösterin yine inanmam. Ya "rol yapıyor" ya da "üüüeef istisnadır beee" derim. İNANDIRMAZSIN.
Neyse biz goygoy yapalım. Sizinle felsefe falan yapamayacak kadar yorgunum çünkü. Sizi temin ederim ki, 25 kasımdan bu yana 3 yıl yaşlanmışımdır.
O zamandan bu zamana, 1 döl ipek böceği yetiştirdim mesela, galiba bu yılki hayatımda yaptığım en güzel ve temiz şey oydu.
Kendimle alakalı bir takım problemleri çözmeye başladım. Önceden sadece çözmeye çalışıyordum, çözüm yolu arıyordum. Şimdi; yavaş yavaş çözülüyor her şey.
Tek temennim; şu an olduğu gibi, problemlerimi çözerken yenilerinin eklenmemesi.
Geçmem gereken bir sınıf, kazanmam gereken bir miktar para var. Bunları yapabilmek için iyi olmalıyım, iyi olacağım.
Ay ben size şu an söz vermiş gibi oldum ama lütfen öyle olmasın. Size söz vermek filan istemiyorum. Hiç sevmiyorum ben söz vermeyi.
Bu arada hala kız kurusuyum. Büyük evde kaldım, öyle böyle evde kalmadım yani. Kalmam dedim yine kaldım. Şiir gibi evde kaldım. Yemin ederim bi koca bulamadım. Evdeki üçlüde kurudum kaldım. Yıllarım gitti aq kanepesinde. Hayatım Ferhat Göçer şarkıları gibi oldu. Umudumu kaybetmememin tek sebebi Ömür Gedik olmamam.
Şu an bu satırları yazarken Deniz Seki dinliyorum ve aşkın kötü bir şey olduğunu içimden tekrar ediyorum. Aşk yakar amına koyayım, mapushaneye düşürür. Aşık olmayın lütfen, aşık olan şerefsizdir.
Bu arada hala zayıflayamadım. Yakında giriş cümlesini "selam sayın obezseverler" diye değiştircem.
Hayatımdaki radikal kararlardan sizlere bahsetmek isterdim ama kıskanırsınız diye şimdilik bahsetmiyorum. Yaptıktan sonra uzun uzun anlatırım zaten.
Bakın aramızda kalsın belki bu yaz Londra'ya giderim. Ay oradan kendime ingiliz aksanlı kaslı bi manitoş bulurmuşummmm.
Sanki ben o manitoşu bulunca ne olacak. Kezolinda bir kişi olduğum için hemen evlenmek isterim. Bir kürt ve ingilizin evlenmesi de ne bileyim ya. İngiliz ırkına mensup küçük kürtçükler olur evde. İlk adı Isabel ikinci adı Rojda. Kaşları siyah saçları sarı olur kızçelerimin.
Ay ben ciddi ciddi hayal ettim yani. Aileler de anlaşır, çünkü sadece bakışacaklar. Bence ben bir İngiliz bulayım, bizimkilerden olmayacak çünkü. Bekle bekle iflahım sikildi. Şu genç yaşımda bana teyze dendi, abla dendi, evli misin dendi. Bunların hepsi sizin yüzünüzden yiğidolar. Neden beni sevmediniz, neden gelip babamdan istemediniz.
Son olarak, iri yarı beyler beni ekleyebilir. Öptüm.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder